Yayın Tarihi: 30.08.2023 23:02

Yüksekokulumuzda akademik ve idari personel olarak görev yapan bayan personellerimizin '8 Mart Dünya Kadınlar Gününü' kutladık. 8 Mart 1977'de Birleşmiş Milletler tarafından kadınlara ekonomik ve sosyal alanda eşit hakların tanınmasının onaylanmasından bu yana, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tüm dünyada, kadınların eşitlik, refah ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.

Elbette ki kadının hakkını bir güne sığdırmak mümkün değildir. Özellikle bizim topraklarımızda, bizim kültürümüzde kadın; hem toplumun, hem de toplumun çekirdeği olan ailenin temelidir. Toplum ve ülke olarak hak ettiğimiz etkin ve saygın konumu kazanmamızda emeği, alın teri, katkısı ve duası bulunan, kurtuluş mücadelesinden Cumhuriyetin kuruluşuna kadar hiç bir fedakârlıktan kaçınmayan kadınlarımıza, birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle medeni ve siyasi haklar tanınmış, kadınların sosyal ve kültürel alanda, eğitimde, hukukta, aile yaşamında, iş ve çalışma hayatında, siyasette eşit haklara sahip olması hedeflenmiştir.

Toplum yaşantımızın her bölümünde yer alan Türk Kadını, toplumda gerçek ve hak ettiği yerini almalıdır. Ülke nüfusunun yüzde ellisinden fazlasını oluşturan kadınlarımız, ülke yönetiminde daha çok söz sahibi olmayı hak etmektedir. Biliriz ki kadın mutlu olduğu sürece içinde yaşadığı toplumu mutlu etmiştir. Kadın huzurlu olduğu sürece, toplumu, huzurun merkezi haline getirmiştir. Kadın umut içindeyse o toplum geleceğine umutla bakmıştır. Ve kadın ışık olduğu sürece toplum, o ışığın aydınlığında yürüyebilmiştir.

Resim önizlemesi